Skip to main content

Mikotoksinler ve Silaj Yönetimi Hakkında Neler Biliyoruz?

Kaba Yemleri Etkileyen Başlıca Mikotoksinler

Başlıca yem bitkileri mısır silajı, ot silajları, haylajlar ve küçük tahıl silajlarını içerir. Bunlar tek tek ve kombinasyon halinde TMR'nin en büyük yüzdesini temsil eder ve kaliteleri verimli üretim ve hayvan sağlığında belirleyici bir faktördür.

Kaba yem mahsulü kalitesi, havanın yarattığı streslerden büyük ölçüde etkilenebilir. Bu stresler kuraklık, aşırı nem, rüzgar, dolu ve bu faktörlerin kombinasyonlarını içerebilir. Stres, bitkiyi küf istilasına karşı daha duyarlı hale getirecektir. Bu toprak kaynaklı küfler, mikotoksinler olarak adlandırılan ikincil metabolitler üretebilen Aspergillus, Fusarium ve Penicillium'ları içerir. Bu bireysel mikotoksin tiplerinin yarattığı zorluğa ek olarak, dikkate alınması gereken eklemeli ve sinerjik toksin etkileri potansiyeli de vardır. Çeşitli çevresel stresler ve bu küflerden üretilen bazı mikotoksinler şunlardır:

  • Aspergillus – sıcak ve kuru ortam – Aflatoksin, Gliotoksin, Sterigmatosistin ve Verrukülojen
  • Fusarium – orta sıcaklıkta ve nemli ortam – Trikotesenler, Fusarik asit, yeni ortaya çıkan mikotoksinler, Fumonisin ve Zearalenon
  • Penicillium – oksijen penetrasyonuna izin veren daha kuru, daha az sıkıştırılmış kaba yem silaj çukurları - Mikofenolik Asit, Penisilik Asit, Roquerfortin C ve Patulin

Mikotoksin üretimini etkileyen faktörler

Kaba yem kalitesini ve mikotoksinleri etkileyebilecek iklim faktörleri, bir veya iki gün içinde meydana gelebilecek yüksek etkili bir olaydan, daha uzun vadeli mevsimsel etkilere kadar değişebilir. Bitki olgunluğu açısından bu olayların zamanlaması, hangi mikotoksin(ler)in üretilebileceği açısından önemlidir. Bunların çoğu çiçeklenme öncesi ve sonrası ve tozlaşma ile ilgilidir. Bu kritik aşama, aynı zamanda bitkinin iklimsel, hastalık ve böcek tehditlerine karşı hassas olduğu, bitki hasarının ve ardından küf istilasının ve mikotoksin sorunlarının daha da artabildiği bir zamandır. Bir mikotoksin yönetim programının başarısı için etkili mikotoksin analizi çok önemlidir. Alltech 37+® gibi testler kullanarak çoklu mikotoksin kontaminasyonunu belirlemek, yemler için daha doğru bir risk değerlendirmesidir.

Ancak üreticiler, bireysel mikotoksinler için sadece dakikalar içinde sonuç verebilen Alltech RAPIREAD® gibi hızlı bir mikotoksin testinin değerini de gözden kaçırmamalıdır. Toplam yem varlığındaki varyasyon miktarı göz önünde bulundurularak numune toplanmalıdır. Tarladaki varyasyon, bitki olgunluğu ve kuru madde, hasat ve dolum zamanı, hava ve çeşitli arızalardan kaynaklanan gecikmeler, dolum ve sıkıştırma yöntemleri nedeniyle, silajın homojen bir karışım olarak kabul edilemeyeceği gösterilmiştir (Gallo, 2016), (Borreani, 2010).

Bu nedenle, mevcut silajın homojen bir örneğini temsil etmeye çalışan bir örnek havuzu oluşturmak için silaj yığını boyunca birden fazla örnek almak önemlidir.

Geviş getiren hayvanlarda mikotoksinlerin etkisi

Mısır silajındaki en büyük mikotoksin tehdidi tipik olarak Fusarium küfünden kaynaklanırken, en belirgin mikotoksinler B tipi Trikotesenler, Fumonisin, Fusarik Asit ve yeni ortaya çıkan mikotoksinlerdir. Alltech'in 2020 Kuzey Amerika Yaz Hasadı Araştırmasında (şekil 1), analiz edilen 288 örneğin neredeyse %95'i fusarik asit, %80'den fazlası Tip B Trikotesenler içermektedir ve örneklerin %70'inden fazlası ortaya çıkan mikotoksinlerle kontamine olmuştur. Yemlerdeki bu mikotoksinler kuru madde alımı, süt üretimi, ortalama günlük ağırlık artışı (OGAA), sindirim, bağırsak sağlığı, karaciğer fonksiyonu, solunum sağlığı, gebe kalma oranı, karaciğer fonksiyonu ve bağışıklık tepkisi ile ilgili sorunlara yol açabilir. Mikotoksinler hasatta yüksek risk seviyelerinde mevcut olabilir ve depolamada zamanla artma eğilimindedirler. Riskteki bu artışın kesin nedeni ise bireysel duruma bağlıdır.

Vandicke ve ark. (2021), depolama sırasında tarlada üretilen bazı mikotoksinlerin azaltılabileceğini, ancak silajların kötü yapılması durumunda, bu etkinin depolama mikotoksinlerinin üretimi yoluyla kaybedildiğini ve Alltech 37+ laboratuvarına yapılan örnek gönderimlerine bağlı olarak, son yıllarda görülen bir eğilim olan genel risk artışını bildirmiştir. Alltech'in 2018-2020 arasındaki üç yıllık bir dönem boyunca, ABD Hasat Analizi’nde toplanan mısır silajı verileri, hasattan kışa ve ilkbahar yemlemesine kadar geçen zaman içinde Fusarium mikotoksinlerinde bir artış olduğunu göstermektedir. En çok meydana gelen mikotoksinlerden biri olan Deoksinivalenol, bu dönemde yıldan yıla istikrarlı bir artış göstermektedir.

Hasat sırasında kaba yem yönetiminde ve silolamada üreticilerin bu riski en aza indirgemek için atabilecekleri bazı önemli adımlar vardır; bunlar arasında kaba yemlerin %32 – 36 kuru madde içeriği arasında silolanması, silaj yığınının iyice sıkıştırılması ve hava sızdırmaz hale getirilmesi ve oksijen penetrasyonunu en aza indirmek için yemleme sırasında uygun silaj yüzü yönetimi yer alır.

Penicillium, ot silajı ve haylajlarda büyük bir sorun teşkil edebilir. Penicillium’lar normalde depolama mikotoksinleri olarak görülür ve kuru, kötü sıkıştırılmış silajlar ve haylajlar, mikro-aerobik küfün gelişmesi için gerekli koşulları sağlayarak daha fazla oksijen penetrasyonuna izin verebilir. Penicillium seviyeleri, hasattan yemlemeye kadar büyük ölçüde artabilir. Küçük taneli silajlarda bir dizi mikotoksin bulunabilir, ancak tipik olarak Fusarium ve Penicillium en çok meydana gelenlerdir.

Zearalenon, hayvanlar tarafından yutulduğunda üreme performansını olumsuz etkiler ve daha soğuk ve yağışlı bitki yetiştirme mevsimlerinde daha fazla bulunma eğilimindedir.

Şekil 1. Alltech 2020 Kuzey Amerika Yaz Hasadı Araştırması sırasında analiz edilen örneklerde mikotoksin oluşumu.

Şekil 2.  Alltech 2020 Kuzey Amerika Yaz Hasadı Anketi’nden önemli sonuçlar gerçek mikotoksin riski, düşükten yükseğe değişebilir ve (değişebilirden sonra nokta, ve kalkmalı) daha düşük veya daha yüksek riske sahip 1 ayrı (ayrı bir) mikotoksinin veya eklemeli ve/veya sinerjik etkileşimler oluşturabilen çoklu mikotoksinlerin sonucu olabilir. Çoklu mikotoksin mücadelesi şekil 2'de gösterilmiştir. Etkili bir mikotoksin kontrol programı tüm durumları yönetebilmelidir. 3 ayrı süt çiftliğinde daha yüksek bir risk durumu incelenmiştir (Santos, Fink-Gremmels, 2014). Bu çalışmada, çoklu bir mikotoksin mücadelesi, 3 çiftliğin tamamında süt üretiminin azalmasına ve somatik hücre sayısının (SHS) artmasına neden oldu. Rasyona bir glukomannan mikotoksin bağlayıcı (GMB) eklendiğinde, süt üretimi 6,1 kg/inek/gün arttı, SHS %62 azaldı ve trolox eşdeğer antioksidan kapasitesi (TEAC) 8 haftalık bir süre içinde iyileştirildi. Daha düşük risk zorluklarının genellikle inek sağlığı ve performansını zorlamadığı düşünülür. Nitekim düşük riskli çoklu mikotoksinlerin süt üretimini önemli ölçüde etkilemediği, ancak kontrol programına bir GMB dahil edildiğinde gebelik oranının %19,3 oranında arttığını gösterilmiştir (Hulik, 2014).

Mikotoksin tehdidini azaltmak

Bitki kalitesi üzerindeki iklim etkisi ve ardından gelen mikotoksin kontaminasyonu, sağlıklı ve verimli geviş getiren hayvan üretimi için sürekli bir risk oluşturmaktadır. Bu mikotoksin riski, idealden daha düşük olan hasat ve depolama koşulları ile daha da artabilir.

Mikotoksinler kaçınılmaz bir sorun olmasına rağmen, bazı kilit yönetim uygulamaları kaba yemlere ve geviş getiren hayvan yemlerine bağlı riski azaltmaya yardımcı olabilir. Alltech, etkili mikotoksin yönetiminin çiftlikten yem fabrikasına ve risk değerlendirmesinden yem yönetimine kadar tüm sorunları görmekle ilgili olduğuna inanmaktadır. Yem mikotoksin kontaminasyonunun kaçınılmazlığını etkin bir şekilde yönetmek için, hayvan performansı, üretim verimliliği ve gıda güvenliği üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak bakımından doğru adımların atılabilmesi amacıyla mikotoksin sorunlarının seviyesini anlamak çok önemlidir. Modern yönetim araçlarının bir kombinasyonunu kullanan Alltech® Mikotoksin Yönetim Programı, üreticilerin mikotoksin kontaminasyonunu kontrol altına almalarına ve işlerini korumalarına yardımcı olmak için eksiksiz bir bütünsel çözüm sunar. Program, mikotoksinlerin hayvan sağlığı ve verim potansiyeli üzerindeki zararlı etkilerini azaltmak için tasarlanmış yeni nesil risk tanımlama teknolojisi, veri analizi ve öngörüleri ve mikotoksin bağlayıcı çözümleri üzerine inşa edilmiştir.

Daha fazla bilgi için knowmycotoxins.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Tam referans listesi istek üzerine temin edilebilir.

Loading...