Skip to main content

Gezegenimizin güzelliklerini ve doğru olanı kutlamak için 4 adım

Foto muhabiri, film yapımcısı ve National Geographic’in eski fotoğrafçısı Dewitt Jones, Alltech ONE Fikirler Konferansı'nda gezegenimizin güzellikleri ve doğru olanı kutlamak üzerine bir açılış konuşması yaptı.

Dewitt Jones, ilk profesyonel fotoğrafçılık işi için dünyaca ünlü National Geographic Dergisi’nin genel merkezine gittiğinde 26 yaşındaydı.

Alltech ONE Fikirler Konferansı'ndaki açılış konuşmasında Jones, "Lobide durduğumu hatırlıyorum ... hayatımda gördüğüm en güzel fotoğraflarla çevriliydi. Kendimi bu kurumda çalışmaya layık olduğumu nasıl kanıtlayacaktım hiçbir fikrim yoktu.” dedi.

Korkularına rağmen Jones kendini kanıtlamaktan fazlasını yaptı; ayrıntılara dikkat etmesi ve çektiği çarpıcı görüntüler, onu dünyanın önde gelen foto muhabirlerinden biri yaptı. Jones, 20 yıl boyunca National Geographic’te serbest fotoğrafçı olarak çalıştı. Canon, United Airlines gibi büyük markaları global reklam kampanyalarında çalıştı. Jones’un yeteneği sadece fotoğrafçılıkla sınırlı değil. Bir film yapımcısı olarak, daha 30 yaşına bile gelmeden Akademi Ödülleri'nde En İyi Belgesel dalında iki ödüle aday gösterildi.

Peki, Jones National Geographic Dergisi’nin genel merkezine gittiğinde yaşadığını söylediği bu korkuları nasıl yendi ve böylesine inanılmaz bir çalışma portföyü oluşturdu?

Jones, başarının anahtarının, olağanın içindeki sıra dışı şeyleri ortaya çıkaran ve hayata yeni bir bakış açısı kazandıran dört adımdan geçtiğine inanıyor:

  • Tekniğinizi eğitmek
  • Kendinizi potansiyelin en yüksek olduğu yerde konumlandırmak
  • Olasılıklara açık olun
  • Vizyonunuzu gezegenimizin güzelliklerini ve doğru olanı kutlamaya odaklamak

Jones, bu dört tekniği uyguladığında inanılmaz görüntüler elde ettiğini ve her zaman en iyi olanı kutlayarak, geriye kalanların gitmesine izin verdiğini söyledi.

Jones’un açılış konuşmasından öne çıkanlar:

1. Tekniğinizi eğitin

Tekniği olmayan bir vizyon kördür. Harika bir fikre sahip olmak güzeldir, ama onu ortaya koyacak tekniğe sahip değilseniz, hiçbir şeyiniz yok demektir.

Bir fotoğrafçı olarak bu, teknik geliştirmek, en büyük yankıyı yaratacak bir avuç görüntüyü elde etme arayışında binlerce fotoğraf çekmek anlamına geliyor.

National Geographic için çalıştığımda, ortalama bir makale için 400 rulo film çekiyordum. Bu, bir makalede yaklaşık 30 fotoğraf elde etmek için 14.000'den fazla görüntü demek. Ancak kaç kere deklanşöre bastığım umurumda değildi. Çünkü doğru cevapların odaklanmayla geldiğini hepimiz biliyoruz. Ve risk almak için kendi konfor alanınızın dışına çıkmaya istekli değilseniz aradıklarınızı da bulamazsınız.

Diğerlerinden daha iyi olmaya veya herkesin yaptığını yapmaya değil, kendi tekniğinizi mükemmelleştirmeye odaklanmak çok daha önemlidir. İşe alındığımda National Geographic'te fotoğrafçılık bölümü başkanı olan Bob Gilka'dan öğrendiğim ilk ders buydu. Bana şöyle demişti: “Biliyorsun Dewitt, bu dergi için fotoğraf çeken insanlar dünyanın en iyileri. Ve sen de artık onlardan birisin. Kendini kanıtlamak zorunda değilsin… ama Tanrı aşkına, her gün kendini geliştirmeye çalış. Her gününü dünden daha iyi olmaya çalışarak geçirmeni istiyorum.” Bu sözler o günden sonra iş yapma şeklimdeki her şeyi değiştirdi. Başkalarına nasıl ayak uyduracağımız konusunda endişelenmek yerine kendi tekniklerimizi ve güçlü yönlerimizi geliştirmeye odaklanarak kendimizi takıldığımız şeylerden kurtarabiliriz.

Gelişmeleri, kanıtlamaya çalışarak değil, birden fazla doğru yanıt olduğuna inanarak ve engelleri fırsatlara dönüştürerek yaptığımızda, o zaman tüm hata yapma veya aksiliklerle karşılaşma korkumuzdan kurtulabiliriz.

2. Kendinizi potansiyelin en yüksek olduğu yerde konumlandırın

Kariyeriniz veya tutkunuz ne olursa olsun, kendinizi büyük bir potansiyele sahip bir yerde konumlandırmadığınız takdirde büyük bir başarıya ulaşma şansınız zayıf olacaktır. Benim gibi bir fotoğrafçı için bu, kelimenin tam anlamıyla mükemmel çekimi bulma potansiyelinin en yüksek olduğu yerlere seyahat etmek anlamına geliyordu.

Kendi kendime hep “Doğanın sunabileceği birden çok fırsat penceresi varsa, bunları yakalama şansım en fazla nerede olabilir?” sorusunu sordum. Sonuçta, olağanüstü bir manzarayı bulmak için herhangi bir zorluğa girmenin 1000 yolu var.

İşlerin tam olarak umduğum gibi gitmediği bir fotoğraf işi vardı. Potansiyel olasılıklara açık olmanın dışında, bu yerleri iyi bilen birinden tavsiye alarak tahmin ettiğimin ötesinde çok iyi fotoğraflar elde edebildim.

Dewar's Scotch için kampanya fotoğrafları çekmek için İskoçya'dayken, hava şartları planladığım gibi değildi, ancak konuştuğum yerel bir balıkçı, ertesi gün geri gelirsem beklenmedik ve olağanüstü bir şey görebileceğimi söyledi. Ertesi gün şafaktan iki saat önce oradayım. Sabah suda sis vardı ve yılın o zamanı için çok alışılmadık bir durumdu. Her yere, her tepeye tırmandım, potansiyelin en fazla olduğu yerde olmak istiyordum. Işık yükselmeye başladığında, tekneleri ve balıkçıları çekmeye başladım. İlk doğru cevabımı almaya başlamıştım ve gerisi gelmeye devam etti.”

3. Olasılıklara açık olun

Kendinizi potansiyelin en fazla olduğu yerde konumlandırsanız bile, olasılıklara ve hayatın bize sunduğu şeylere açık değilseniz, bir fark yaratamazsınız.

Ünlü fotoğrafçı Minor White fotoğraf çekmek için dışarı çıktığında asla 'Bugün ne çekeceğim?' demezdi. Bunun yerine “Bugün bana neler sunacak?” diye sorardı. Ben de hep bu sunulanları görebilecek kadar açık olacak mıyım? diye sorardım.

Fotoğrafçılar için olasılıklar sonsuzdur. Ancak kariyerim boyunca birçok insanın etrafta dolanan çok fazla güzellik olduğuna dair yanlış bir inanışa sahip olduğunu da   fark ettim. Tabiat ana asla bir ormanın önünde durup, “Burada gizlenmiş harika bir fotoğraf var.” demez. Bir fotoğrafçı onu bulur ve geriye kalanlarımız kaybeder. Hayır, doğa der ki, “Kaç rulon var Dewitt? Onu kullan! Ben de en ufacık tohumuma kadar, en büyük hayallerinin ötesinde bir güzellikle ve olasılıklarla dolduracağım.”

Tüm olasılıklara açık olmanın yanı sıra, yalnızca bir doğru yanıt olduğuna inanmak yerine bir sonraki doğru yanıtı aramaya istekli olmak da gerekiyor. Bu yalnızca dönüştürücü bir durum değil aynı zamanda yaratıcılığın anahtarı. Dünyaya bu perspektiften baktığınızda pek çok şey de değişmeye başlıyor. Bir sonraki doğru cevabı ararken, deklanşöre bastığınızda… bunu dehşet içinde değil, sizin için doğru olanın orada olacağını bilerek rahatça yaparsınız. Ve gerçekten değişimden korkmak yerine onu benimsemeye başlarsınız. Güne gerçekten bir olasılık duygusuyla başlarsınız. Ve bir engeli bir fırsata dönüştürmek konusunda gitgide daha rahat olursunuz.

4. Vizyonunuzu gezegenimizin güzelliklerini ve doğru olanı kutlamaya odaklayın

Dünyayı nasıl gördüğünüz ve neye odaklanmayı seçtiğiniz hayatınızdaki diğer her şeyi etkiler. Sizi başarıya götürecek olan vizyonunuzdur, çünkü vizyon algımızı kontrol eder ve algımız bizim gerçeğimiz olur.

Kamera lensini kötü yerine iyiye odaklamaya teşvik eden National Geographic tarafından işe alındığımda kendimde bir pozitiflik vizyonu geliştirmeye başladım. Özellikle COVID-19 salgını gibi ezici mücadelelerin ortasında olumlu olanı bulmanın ve hatta aramanın kolay olmadığını kabul ediyorum. Ama yine de herkesi denemeye teşvik etmek istiyorum. Dünyada çok acı, gerçek ve ıstırap olduğunu inkar etmiyorum. Ama eğer hayatı seviyorsam, yüzleşebileceğim çok fazla enerjim de var. Gezegenimizdeki güzellikleri ve doğru olan şeyleri kutlayarak, yanlış olanı düzeltecek enerjiyi buluruz. Ve, pek çok şeyin bunu elimizden almaya çalıştığı bir zamanda bize enerji verecek bir vizyona sahip olmak çok önemli.

İyiye odaklanmak kolay olmasa bile, tıpkı herhangi bir konuda yetkin olduğumuz zamandaki gibi, dünyadaki olumluyu bulma şampiyonu olabiliriz. Pratik, pratik ve pratik... Siz bunu bir uygulama haline getirmedikçe, hayatınızı değiştirmeyecektir. Bu, her gün bilinçli olarak “Hayatımda doğru olan şeyleri kutlayacağım.” demeniz gerektiği anlamına geliyor.

Peki, güzellikleri ve doğru olan şeyleri kutlamaya nasıl başlarsınız? Tutkularınızdan, yani sizin ‘bardağınızı dolduran şeylerden’ faydalanın. Bu, spordan müziğe, iyi sohbetlere ve yürüyüşlere kadar, her şey olabilir. Bu sadece bunları kendi hayatında bulma meselesi. Dışarı çıkıp arkadaşlarınla harika konuşmalar yapabilirsin. Gün batımını izleyebilirsin. İyi bir kitap okuyabilirsin. Taştığı yere kadar bardağını dolduran her neyse, işte bunlar yaşadığına mutlu olacağın ve kutlayacağın şeyler.

Bu 4 adımı hayatımızda uygulayarak bakış açımızı ve nihayetinde dünyayı değiştirebileceğimize gerçekten inanıyorum.

Her gün ve her insan için en iyi ve doğru şeyler kutlanabilir. Bize verilen her şeyi minnetle ve zarif bir biçimde kutlayabilmek için zorluklarla yüzleşecek araçlara ve vizyona sahip olacağız. O bakış açısı, o vizyon, benimkini değiştirdiği gibi başkalarının da hayatını değiştirecektir.

Daha fazla edinmek için one.alltech.com ziyaret edebilirsiniz.

Loading...